Ülkemizin önde gelen yazarlarından Süha Oğuzertem, geçirdiği trajik bir yangın kazası sonucu hayatını kaybetti. Edebiyat dünyasında bıraktığı derin izler ve sayısız eseriyle tanınan Oğuzertem’in ani kaybı, okuyucularını ve edebiyat camiasını derinden sarstı. 70 yaşında hayata veda eden Oğuzertem, geride bıraktığı eserlerle sadece bir yazar değil, aynı zamanda bir düşünce lideri olarak hatırlanacak.
Süha Oğuzertem, 1953 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Kültürel bir ailede büyüyen Oğuzertem, edebiyata olan ilgisini genç yaşta keşfetti. Üniversite eğitimini Edebiyat Fakültesi’nde tamamlayan yazar, ardında birçok roman, şiir ve deneme bıraktı. Eserlerinde, toplumsal konuları, insan ilişkilerini ve bireysel kimliği ele alarak okuyuculara derin bir bakış açısı sundu. İlk kitabı "Gölgelerin Dünyası", 1985 yılında yayımlandı ve hemen dikkat çekti. Bu kitap, Oğuzertem’in yazım tarzının ve derinlikli anlatımının habercisi oldu.
Zamanla birçok ödül ve ödül adayı olan Oğuzertem, yazdığı eserlerle pek çok okuyucunun kalbine girdi. Özellikle "Kayıp Şehir" adlı romanı, Türk edebiyatında bir dönüm noktası olarak gösteriliyor. Bunun yanı sıra Oğuzertem, kaleme aldığı makalelerle de topluma dair hissiyatı ve eleştirilerini cesur bir şekilde dile getiriyordu. Edebiyat dünyasının yanı sıra akademik çevrelerde de tanınan Oğuzertem, pek çok üniversitede edebiyat dersleri vermiştir.
Oğuzertem’in vefatı, geçirdiği yangın kazası sonrası gerçekleşti. Olay, İstanbul’un kalabalık bir mahallesinde, yazarın yaşadığı apartmanda meydana geldi. Yangının çıkış sebebi henüz tam olarak belirlenememiş olsa da, komşuların ifadesine göre, bir elektrik arızasından kaynaklandığı düşünülüyor. Yangın, kısa sürede apartmanı sarhoş ederken, Oğuzertem’in acil durumlarda dikkatle davranma gereği duymadan apartmanın üst katına çıktığı bilgisi edinildi. Komşuları, yangının etkisini hızla hissettikleri önemli bir anda Oğuzertem’in apartmandan çıkmadığını ve yardım çağrısında bulunmadığını belirtiyor.
Bu trajik olayın ardından, birçok yazar, sanatçı ve okuyucu sosyal medya üzerinden başsağlığı mesajlarında bulundu. Edebiyat dünyası, sadece bir yazarını değil, aynı zamanda bir dostunu kaybetmenin acısını yaşadı. Oğuzertem’in kaleme aldığı eserler, okuyucusunda bıraktığı etkilerle ve düşünceleriyle, yaşadığı dönemin çok ötesine geçecek olan bir miras bırakmıştır. Yazarın hayatını kaybetmesi, sadece edebiyat açısından değil, aynı zamanda entelektüel bir kayıp olarak değerlendirilmektedir.
Süha Oğuzertem, edebiyat anlayışını ve bakış açısını genç nesillere aktarırken, Türk edebiyatının gelişiminde de önemli bir rol oynamıştır. Oğuzertem’in vefatı ile ilgili yapılan anma etkinlikleri ve sosyal medya paylaşımları, onun eserlerinin ne kadar derin bir etkiye sahip olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Yaşadığı dönemde cesaretle kaleme aldığı eleştiriler ve toplumsal konulara dair bakışı, onu sadece bir yazar değil, aynı zamanda bir düşünce figürü haline getirmiştir. Edebiyat dünyası için büyük bir kayıp olan Süha Oğuzertem, eserleriyle yaşamaya devam edecek.
Son olarak, Oğuzertem’in hayatı boyunca üzerinde durduğu değerlerden biri olan özgür düşünce ve ifade özgürlüğü, onu unutulmaz kılan unsurlar arasında yer alacaktır. Edebiyat yalnızca kelimelerden değil, duygulardan ve düşüncelerden oluşur. Oğuzertem, bu bağlamda bir aracı olmuş ve okuyucuları için bir kapı açmıştır. Onunla birlikte, birçok insan, kendini bulmuş ve düşüncelerini ifade edebilmenin önemini anlamıştır. Süha Oğuzertem’in ardından, onun eserlerine daha fazla ilgi gösterileceği ve çok daha fazla insanın fikirlerine kucak açacağı umuduyla edebiyat dünyası bir kez daha birleşiyor.
Süha Oğuzertem, anıların ve duyguların derin yaşandığı bir edebiyat evreninin kapılarını ardına kadar açtı. Onun hayatı ve eserleri, hem bugünün hem de geleceğin okuyucuları için örnek teşkil edecek. Edebiyat dünyası, onun mimarisi olan düşünceleriyle dolu bir geleceğe doğru ilerlerken, kaybı bizi düşündürüyor ve bir daha düşünmenin ne denli önemli olduğunu hatırlatıyor.