Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), tünel boyunca terörün etkilerinin azalmasına katkıda bulunmuş, önemli bir isim olan Sırrı Süreyya Önder'i andı. Önder, politik yaşamı boyunca barış ve çözüm süreçleriyle hatırlanırken, anma programında yapılan konuşmalarda onun terörsüz bir Türkiye arzusu için verdiği mücadele ön plana çıktı. AK Parti Genel Başkanvekili Nurettin Kurtulmuş da burada yaptığı konuşmada, Önder'in bu sürece olan katkılarını özellikle vurguladı.
Sırrı Süreyya Önder, Türkiye'nin politik tarihinde farklı bir yer edinmiştir. Genç yaşlarında siyaset sahnesine adım atan Önder, daha sonra yazarlık kariyerine de yönelerek halkın gözünde bir düşünce lideri haline geldi. Özellikle çözüm sürecinde olduğu gibi, bölgedeki çatışmaların sona ermesi yönünde yapılan çalışmalara önemli katkılar sağlayarak toplumda adaletin, kardeşliğin ve huzurun sağlanması için mücadele etti. Nurettin Kurtulmuş'un anma konuşmasında belirttiği gibi, Önder’in bu alandaki gayretleri, Türkiye’nin terörle mücadelesinde yeni bir dönemin kapılarını aralamış ve pek çok insana umut olmuştur.
Kurtulmuş, Önder’in çalışmaları sayesinde elde edilen kazanımların önemini vurgularken, özgürlük, demokrasi ve insan hakları konularına olan duyarlılığını da ön plana çıkardı. Bu bağlamda, Sırrı Süreyya Önder’in yürüttüğü çalışmaların, terörün etkisinin azalmasına ve toplumlar arası kardeşlik bağlarının güçlenmesine olan katkılarını da aktardı. TBMM'deki anma programı esnasında yapılan tartışmalar, Önder’in bıraktığı mirasın sadece politik anlamda değil, sosyal bir birlikteliği sağlamada da ne denli önemli olduğunu ortaya koydu.
Sonuç olarak, TBMM'de düzenlenen anma etkinliği, Sırrı Süreyya Önder'in düşünsel ve politik mirasını yeniden değerlendirmek ve Türkiye’nin terörle mücadelesinde gelinen noktayı gözler önüne sermek açısından önemlidir. Önder’in barış ve kardeşlik temalı yolculuğu, terörsüz bir Türkiye hedefindeki çabalara ışık tutmaya devam ediyor. Kurtulmuş’un kelimeleri, gelecekte de bu türden barışçıl çabaların devam edeceği hissini pekiştiriyor. Türkiye’nin daha güçlü bir toplum haline gelmesi için çalışan bireylerin her zaman hatırlanması gerektiğini bir kez daha göstermiştir.