Lise Geçiş Sınavı (LGS), her yıl ülke genelinde milyonlarca öğrencinin katılımıyla gerçekleştirilen kritik bir sınavdır. Bu sınav, öğrencilerin gelecekteki akademik kariyerlerini şekillendiren önemli bir eşiktir. 2023 LGS sonuçlarının açıklanmasının ardından, birçok öğrenci ve velinin gündeminde ise sınavdaki zorluk derecesi ve eleyici soruların etkisi konuşulmaya başlandı. Kimi öğrenciler sayısal sorularda zorlanırken, kimi ise sözel alanda büyük sıkıntılar yaşadı. Peki, bu zorluklar neden bu kadar gözle görülür hale geldi? İşte yanıtlar!
2023 LGS sınavı, birçok öğrenci için beklenmedik zorluklarla doluydu. Özellikle sayısal alanda sorulan bazı sorular, genel olarak öğrencilerin hazırlık düzeyinden daha karmaşık ve eleyici özellikler taşıyordu. Örneğin, temek matematik bilgilerini ölçen ama aynı zamanda mantık yürütmeyi de gerektiren sorular, birçok öğrencinin zaman yönetimini zorlaştırdı. Sayısal alan sınavlarının zorluğu, öğrencilerin çoğunun kafasında soru işaretleri yarattı ve “Bu soruları geçmek ne kadar mümkün?” sorusunu gündeme getirdi.
Aynı zamanda, sözel alanda da benzer bir durum söz konusuydu. Edebiyat ve dilbilgisi konularından beklenmedik detaylarla hazırlanan sorular, öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerini test etmeye yönelikti. Örneğin, metin analizlerinde verilen bazı parçalar, öğrencilerin dikkatini dağıtacak karmaşık yapılar içeriyordu. Bu durum, bazı öğrencilerin okuma anlama becerilerinde eksiklikler göstermesine yol açtı. Sonuç olarak, sınavdan yüksek not almak için gereken temel becerilerin ötesinde, öğrencilerin analiz yapabilme yeteneği de değerlendirildi.
Sınav sonrası öğrenci görüşlerine bakalım. Birçok öğrenci, sınavın kendilerinden beklediği seviyenin oldukça üzerinde olduğunu düşündü. 8. sınıf öğrencisi Ayşe, “Sayısal bölümde bazı soruları görür görmez kafam karıştı. Normalde çözdüğüm türden sorular değildi” dedi. Onun gibi pek çok öğrenci için, sınavdan aldıkları sonuçlar hayal kırıklığı yarattı. Özellikle sözel bölümdeki sorgulayıcı sorular, öğrencileri fikirleri üzerinde derinlemesine düşünmeye ve yorum yapmaya sevk etti. Bunun sonucunda da birçok öğrenci, sınavın genel olarak geçmiş yıllara göre daha zor olduğunu ifade etti.
Veliler de bu durum karşısında kaygılarını dile getirdi. Çocuklarının sıkı bir hazırlık dönemi geçirmesine rağmen, sınavdaki zorlukların onları nasıl etkileyeceğinden endişe duydu. Bazı veliler, yetkililere daha önceki yıllara kıyasla daha eleyici bir sınav yapılmasının eğitim sistemine katkıda bulunup bulunmadığını sordu. Eğitmenler de sınavın zorluk seviyesine dair farklı görüşler paylaştı. Bazı eğitimciler, “Bu zorluklar, öğrencilerin elbette daha iyi bir eğitim almalarına vesile olur” derken, bazıları da “Kaliteyi artırmak için sınavın daha erişilebilir olması gerekiyor” şeklinde yorumladı.
Sonuç olarak, 2023 LGS sınavı, öğrencilerin bilgi ve becerilerini ölçmenin ötesinde, onları farklı açılardan düşündürmeyi amaçlayan bir sınav deneyimi sundu. Sayısal ve sözel alanlardaki zorluklar, birçok öğrencinin sınavdan yeterli sonucu alamamasına sebep olurken; bu durum eğitim sisteminin gelecekte nasıl bir yol izlemesi gerektiği konusunda da önemli bir tartışma başlattı. Özellikle eğitimciler ve yetkililer, sınavın içeriğini yeniden gözden geçireceği bir süreçten geçeceği öngörülüyor.
LGS’nin, sadece bireysel bir başarı değil, eğitim sisteminin kalitesini de yansıttığını unutmamak gerekiyor. Herhangi bir başarı elde etmek için gereken donanımlar ve destek mekanizmalarının geliştirilmesi gerekliliği, eğitim camiasının en önemli gündemi olarak dikkatimizi çekiyor. Öğrencilerin gelecekteki sınavlarda daha iyi performans gösterebilmeleri için, bu zorlukların üstesinden gelmek üzere hem bireysel hem de sistemsel çerçevede neler yapılması gerektiği konusunda düşünmek kaçınılmaz!