Teknoloji çağında hızla gelişen ve değişen dünyada geleneksel mesleklerin nasıl ayakta kalabileceği sorusu, birçok aile için önemli bir mesele haline geldi. Ancak bazıları, köklü mesleklerini ve geçmişin değerlerini yaşatmak için büyük bir özveriyle mücadele ediyor. İşte bu mücadelelerden birinin merkezi, kentin en eski ustalarından biri olan Ahmet Usta. Ahmet Usta, babasından devraldığı ahşap oymacılığı mesleğini günümüz şartlarına uyarlayarak sürdürüyor. Yaşadığı zorluklara ve teknolojinin getirdiği yeniliklere rağmen, baba mesleğine olan bağlılığı ve yaptığı işler, onun hikayesini özel kılıyor.
Ahmet Usta, ahşap oymacılığı mesleğine daha çocuk yaşlarda, babasıyla birlikte geçerken başladı. Babası, köydeki en yetenekli ustalardan biriydi ve yaptığı el işçiliği ile tanınırdı. Ahmet Usta, baba mesleğini devralmasının yanı sıra, o günlerden kalan teknikleri ve sırları da öğrenerek mesleğinde ustalaşmayı başardı. Ancak zamanla bu mesleğin zorlaştığına dikkat çekiyor. Teknolojinin ilerlemesi ve insanların daha hızlı üretim yapabilen makinelere yönelmeleri, Ahmet Usta'nın işini zorlaştırıyor. Yine de, o, geleneksel yöntemlerle çalışmanın sağladığı tatmin duygusunun ve yaratıcılığın değerini biliyor. Her yaptığı parça, onun babadan öğrendiği hikayelerin ve ustalığın bir yansıması.
Sürekli gelişen teknoloji ile birlikte geleneksel yöntemlerin kaybolma riski, Ahmet Usta gibi ustalar için büyük bir endişe kaynağı. Ancak, Ahmet Usta bu durumu kabullenmek yerine, teknoloji ile geleneksel mesleği birleştirmeye çalışıyor. Özellikle sosyal medyayı etkin bir şekilde kullanarak, yaptığı eserleri geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyor. Online platformlarda paylaştığı videolar ve fotoğraflarla, genç neslin dikkatini çekiyor. Bu bağlamda, Ahmet Usta'nın hedefi yalnızca kendi mesleğini yaşatmak değil, aynı zamanda yeni nesli bu konuda bilinçlendirmek ve ilgi çekmek. Kendisi, insanların el emeğine olan saygısını artırmak ve değer bilincini yeniden aşılamak için çaba gösteriyor.
Ahmet Usta'nın hikayesi, yalnızca bireysel bir çabanın ötesinde, birçok ailede benzer mesleklerin nasıl yaşatılabileceğinin de bir örneği. O, geçmişin izlerini geleceğe taşımak için yoğun bir çaba sarf ediyor ve bu süreçte birçok zorlukla karşılaşıyor. Her ne kadar teknolojinin sunduğu kolaylıklar cazip görünse de, elle yapılan işlerin getirdiği eşsiz değeri asla unutmadığını belirtiyor. Sonuçta, Ahmet Usta gibi geleneksel meslek sahiplerinin öyküleri, zamanla yok olmaya yüz tutmuş el sanatlarının kurtuluşu için bir umut ışığı olmaya devam ediyor.