Özellikle eğitim sisteminin laik ve bilimsel temellere dayanması gerektiğini savunan Kaya, bu tür uygulamaların çocukların eğitimine zarar verebileceğini belirtti. Camilerde yapılan eğitim etkinliklerinin din eğitimiyle sınırlı kalmadığını, farklı alanlarda da bilgi verilmeye çalışıldığını ifade eden Kaya, bu durumun çocukların zihinlerinde karmaşa yaratabileceğini söyledi.
Kaya, camilerin toplum için önemli dini ve kültürel mekanlar olduğunu kabul ettiğini, ancak eğitim gibi bilimsel ve tarafsız bir alanın dini mekânlarda gerçekleştirilmesinin pedagojik açıdan sakıncalar taşıdığını dile getirdi. Özellikle genç yaşta öğrencilerin, eğitimin yer ve mekan algısının yanlış şekillenmesine sebep olabileceğini vurgulayan Kaya, eğitimde laiklik ilkesinin göz ardı edilmesinin uzun vadede toplumda ayrışmalara yol açabileceğini öne sürdü.
Eğitimin, sınıf ortamında, donanımlı öğretmenler tarafından yapılmasının önemine değinen eski milletvekili, camilerde düzenlenen seminerlerin öğrencilere tarafsız ve çok yönlü bir eğitim sağlayamayacağını ifade etti. Bu durumun çocukların sorgulama becerilerini köreltebileceğini ve yalnızca belirli bir bakış açısıyla büyüyen bireyler yetişmesine neden olacağını belirtti.
Kaya ayrıca, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu tür uygulamalara izin vermesini eleştirerek, eğitimin devletin kontrolü ve gözetiminde laik bir çerçevede yürütülmesi gerektiğini söyledi. Eğitim politikalarının çocukların zihinsel ve bilimsel gelişimlerini destekleyecek şekilde düzenlenmesi gerektiğini belirten Kaya, camilerdeki seminer uygulamalarının bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Sonuç olarak Yıldırım Kaya, eğitimde dini ve bilimsel alanların birbirinden ayrılması gerektiğini vurgulayarak, bu tür uygulamaların eğitim sistemini olumsuz etkilediğini savundu.