Bir siyasi tartışma daha sıcaklık kazanıyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’ya yönelik yaptığı eleştirilerin ardından, Netanyahu'nun oğlu Yair, ünlü bir şekilde "Canın cehenneme" diyerek Avrupa liderine sert bir yanıt verdi. Bu durumu savunan Netanyahu ise kendi oğlu için güçlü bir destek sundu.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Orta Doğu’daki gelişmelere yönelik yaptığı açıklamalar, birçok uluslararası medyada yankı buldu. Özellikle İsrail’in Filistin’e yönelik politika ve stratejileri üzerine yaptığı tahliller, Netanyahu ve çevresinde ciddi bir rahatsızlığa neden oldu. Macron, İsrail hükümetini eleştiren ifadeleriyle dikkat çekerek, "Filistin halkının maruz kaldığı insan hakları ihlalleri kabul edilemez." şeklinde bir yorumda bulundu. Bu sözler, Netanyahu hükümetinin sert tutumunu eleştiren Avrupa’dan gelen güçlü bir ses olarak tarih sayfasında yer aldı. Ancak bu durum, Netanyahu’nun sadece kendisini değil, ailesini de yeniden tartışma konusu haline getirdi.
Netanyahu’nun oğlu Yair, böyle bir sertlik karşısında durumu es geçmedi ve sosyal medya üzerinden Macron’un ifadelerine karşı bir tepki gösterdi. Yair Netanyahu, yaptığı paylaşımlarında Fransız lideri hedef alarak “Canın cehenneme” ifadesini kullandı. Bu durum, birçok kullanıcı tarafından destek bulurken, bazı eleştirmenler tarafından da kınandı. Yair’in bu sözleri, genç yaşta siyasete atılan bir ismin, babasının mirasına sahip çıkma çabası olarak yorumlandı. İsrail medyasında bu olayın yankıları sürerken, birçok analist, Yair’in söylediklerini, Netanyahu’nun izlediği politikaların bir yansıması olarak değerlendirdi.
Netanyahu, yaptığı bir basın toplantısında Yair’in sözlerini savunarak, “Söz konusu durum, ülkemi koruma konusunda harcadığım mücadeleyi küçük düşürmek amacıyla yapılmış bir saldırıdır,” diyerek duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Ayrıca, kendi ülkesinin güvenliğini sağlamak adına her türlü eleştiriye karşı sonuna kadar duracağını ifade etti. Bu açıklama, hem Netanyahu yanlılarından hem de muhalefetten farklı tepkiler aldı.
Fransa’da yükselen aşırı sağ da bu tartışmalara dahil olurken, Macron’un politikalarının uluslararası alanda nasıl yankılandığını gözler önüne serdi. Bu olay, sadece iki liderin değil, ayn zamanda iki farklı siyasi kültürün ve yaklaşımın çatışmasına zemin hazırlıyor. İlişkilerin yanı sıra, Orta Doğu’da barış süreci ve daha geniş bir perspektifle dünya genelindeki siyasi atmosfer hakkında derinlemesine düşünmeyi gerektiriyor.
Sonuç olarak, Netanyahu ve ailesi üzerindeki bu baskı, sadece bir ailenin değil, aynı zamanda bir ulusun da temsil edildiği bir durum. Yair Netanyahu'nun tepkisi, birçok genç İsrailli gencin duygularına tercüman olurken, siyasetin nasıl kişisel bir düzlemde şekillendiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu olay, Macron ile Netanyahu arasındaki çatışmanın sadece kişisel bir meseleden öte, uluslararası ilişkilerde daha büyük sonuçlar doğurabilecek bir tartışmanın fitilini ateşleme potansiyeli taşıdığını gösteriyor.